Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Sergi Salonları, 5-26 Şubat 2019 tarihleri arasında “hiçliğin varlığı” başlıklı karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Çeşitli disiplinlerden 10 sanatçının eserlerini içeren sergi, 5 Şubat Salı akşamı saat 18.30‘da açılacak.

Sergide, felsefenin neredeyse temelini oluşturan Varlık ve Hiçlik sorgulamalarından yola çıkan sanatçılar, resim, heykel, fotoğraf, video, animasyon ve enstalasyon gibi farklı medyalarla “hiçliğin varlığı”nı irdeliyor.

Buluntu malzemelerle oluşturduğu asamblaj çalışmalarında, belirgin ve ısrarcı kompozisyonlar oluşturan Ali Kanal, çalışmasında biçimsel olarak post apokaliptik bir muska veya bir toteme referans veriyor.

İnsan türünün tüm canlılara ve doğaya karşı yıkıcı tutumlarını, oluş/yok oluş kavramları üzerinden düşünerek işler üreten Aygün Erkem, felsefe ve mitolojiden beslenerek tüm evreni sorgulama isteği güdüyor.

Resim, fotoğraf, video ve ses alanlarında çalışmalar üreten Emre Meydan, sessiz imgeleri ve dingin anları yakalayıp bunları özüne indirgemeye çabalıyor.

Dünyayı ele geçiren çılgınlık, Gülderen Depas’ın resimlerinde bazen şiddet, bazen kaos bazen mekan olarak betimleniyor. Yıkım estetiğini, insan-tahrip edilmiş doğa ikileminde ortaya koyan sanatçı çoğu zaman görünmeyenin ardına bakıyor.

Enstalasyon çalışmasıyla Güzide Çalışal, benlik yitimlerinin fazlalaştığı simgesel dünyada insanoğlunun varoluş çabasını irdeliyor.

Video, animasyon ve enstalasyon alanlarında çalışan Kusay Tatlı, geometrik formların, yalın ve mutlak değerleriyle “zaman” kavramını düşünmeye davet ediyor.

Resimlerinde büyük modelin küçük örneği olarak “Beden”i tanımlayan Müge Demiraslan, büyük modeli anlayabilmek için içsel evreni bilmek gerektiğini, buna yabancı kaldığımızda ise daha da bilinmeze, sınırı çizilmemiş bir sınıra, hiç olana ulaştığımızı vurguluyor.

İnsan doğa etkileşiminin enerjisini yapıtlarına aktaran Nurten Yıldırım, doğayı kendi yoğunluğu içerisinden çıkarıp, onu görünür kılmak üzere çaba gösteriyor. Çalışmalarının hem psikolojik anlamını hem de doğa-insan ilişkilerindeki varoluş problemlerini dikkate alarak yaşadığı dünyayı sorguluyor.

Saime Çalışal, kullandığı kağıt malzemeli heykelleri üzerinden yola çıkarak her maddenin ve eşyanın evren içinde ayrı bir değer taşısa bile varlıkların hiçliğe dönüşebileceğini deneyimliyor.

 

Kapak Görseli: Ali Kanal