Kültür için Alan tarafından desteklenen Monitor, “Hatırladığım Kadarıyla Ben Hep Vardım” başlığını taşıyan yeni sergisinde, Adrian Paci ve Hera Büyüktaşçıyan’ı ağırlıyor.

Her iki sanatçının da üretim pratiğinde önemli bir yer tutan aidiyet kavramını zamanın anları üzerinden sorgulayan sergi, 12 Aralık Çarşamba günü saat 18.00’de Atölye 21/1’de açılacak. Beatriz Sarlo’nun bellek kültürü hakkında kaleme aldığı Geçmiş Zaman isimli kitabında bahsettiği gibi, her tekrarda dönüşüm geçiren anlatının yarattığı zamansallığa odaklanan* sergi 19 Aralık’a kadar izlenebilecek.

Göç, Hafıza ve Kültürel Kimlik

Adrian Paci, Sütun, Video, 2013

Arnavutluk doğumlu sanatçı Adrian Paci, göç, hafıza ve kültürel kimlik kavramları üzerine yoğunlaşan çalışmalarını ve yaşamını 1997’de iltica ettiği İtalya’da sürdürüyor. Paci’nin “Sütun” isimli çalışmasında, ait olduğu yerden sökülüp alınan mermer parçasının okyanus aşırı seyahatine tanık oluyoruz. Uzak Doğu’dan ayrılıp Avrupa’ya açıldığı yolda geçirdiği dönüşüm, bizi küreselleşme çağında kültürel kimlik sorgulamalarına götürdüğü gibi, zaman tasarrufu üzerine düşünmemize de yol açıyor. Gemide, hızla akıp geçmeyen zamanın içinde elde edilmeye çalışılan kâr, işçilerin bedeninde ilk bakışta dahi görebileceğimiz izlerden besleniyor. Geçmiş uygarlıkların dokusunda günümüz koşullarıyla yoğurulanı geleceğe taşıyacak zaman, katman katman inşa edilen hafızanın coğrafyasında, hiç bitmeyecek bir öykünün saklı anlatıcılığını üstleniyor.

Kaybedilmiş Hafızanın Yolculuğu

Hera Büyüktaşçıyan, “Akışkan Temeller Üzerinde”, 2018

Üretimini ve yaşamını İstanbul’da sürdüren sanatçı Hera Büyüktaşçıyan, çalışmalarında hikâye anlatıcılığı vasıtasıyla oluşturduğu gerçeküstü dünyasından sesleniyor. Kaybedilmiş hafızanın yolculuğuna çıktığı üretimlerinde, geçmişin izlerini bugünden ayrılmadan takip ederek görünmeyeni görünür kılıyor.

Sanatçı, L’Acquedotto Augusteo del Serino’da gerçekleştirdiği mekâna özgü yerleştirmenin araştırma sürecinde ürettiği “Akışkan Temeller Üzerinde” isimli çalışmasında, farklı zaman dilimlerinin izini sürer. Gündelik yaşamın parçası haline gelirken çeşitli müdahalelere maruz kalmış yerüstünden farklı olarak yeraltı, derinliklerine inildikçe üzerinde yürüdüğümüz zeminin altındakiler hakkında düşünmemizi sağlar. Kurumaya bırakılan çamaşırlar, fondaki yer yer yıkık duvarın yüzeyinde salındıkça yaşamın döngüsünden kısa bir kesit sunar. Tıpkı, mekânın belleğine çıkılan yolculuktaki rehberimiz karolar ve yansımalarında olduğu gibi, farklı zaman dilimlerini bir arada tecrübe ederiz. Hera Büyüktaşçıyan’ın son video çalışması olan “Akışkan Temeller Üzerinde” Çarşamba akşamı sanatçının da katılımıyla ilk kez izleyiciyle buluşacak.

Yeniden üretilen hafızanın devinen zaman içinde kendine yer edinme çabasına tanık olacağımız sergi “Hatırladığım Kadarıyla Ben Hep Vardım”, 12-19 Aralık 2018 tarihleri arasında, Atölye 21/1’de ziyaret edilebilir.

* Beatriz Sarlo, “Geçmiş Zaman”, Çevirenler, Peral Bayaz Charum, Deniz Ekinci, 2011, Metis Yayınları, sf. 21.